Uluslararası Para Fonu (IMF), dünya genelinde kamu borcunun hızla yükseldiğini ve bu durumun ekonomik istikrarı olumsuz etkileme potansiyeline sahip olduğunu açıkladı. Özellikle pandemi sonrası dönemde artan kamu harcamaları ve borçlanmalar, birçok ülkenin finansal durumunu zorlayarak, sürdürülebilir bir büyüme sağlama çabalarını tehdit ediyor. IMF'nin yeni raporu, küresel ekonomik toparlanma sürecinin önemli bir gündem maddesi olan bu borç artışının sebeplerini ve sonuçlarını detaylı bir şekilde ele alıyor.
IMF, dünya genelinde kamu borcunun 2023 yılı itibarıyla rekor seviyelere ulaştığını belirtti. 2020 yılı itibarıyla, birçok ülke pandeminin etkileriyle karşı karşıya kalmış ve ekonomik teşvik paketlerine başvurmak zorunda kalmıştı. Bu durum, kamu harcamalarında büyük artışlara ve dolayısıyla borçlanmalara neden oldu. Raporda, gelişmiş ekonomilerde kamu borcunun GSYH'nın %130'una kadar çıktığı, gelişmekte olan ülkelerde ise bu oranın %60’a yaklaştığı vurgulanıyor.
Küresel kamu borcundaki bu artış, sadece pandeminin bir sonucu değil; aynı zamanda iklim değişikliği, artan sosyal harcamalar ve jeopolitik gerilimler gibi çeşitli faktörlerin de etkisiyle şeklendi. IMF yetkilileri, borçların sürdürülebilir bir seviyede tutulmaması durumunda, ülkelerin ekonomik büyüme hedeflerine ulaşmasının giderek zorlaşacağını ifade ediyor. Özellikle yüksek borçlu ülkelerin mali esneklikleri azaldığı için, gelecekte ekonomik daralmalarla başa çıkma kapasiteleri de sınırlı kalabilir.
IMF, küresel kamu borcunun yönetimi konusunda çeşitli önerilerde bulunuyor. Öncelikle, ülkelerin mali disiplinlerini artırmaları ve kaynakları daha verimli bir şekilde kullanmaları gerektiği belirtiliyor. Hükümetlerin, borç yönetimi stratejilerini gözden geçirerek, sürdürülebilir borç seviyelerini hedeflemeleri gerektiği vurgulanıyor. Ayrıca, IMF, ülkelerin vergi reformlarına gitmelerini ve uzun vadeli büyüme stratejileri geliştirmelerini öneriyor.
IMF tarafında sunulan öneriler arasında, borcun etkin bir şekilde yönetilmesi için uluslararası işbirliğinin güçlendirilmesi de yer alıyor. Ülkelerin, borç krizleriyle başa çıkmak adına daha fazla dayanışma göstermeleri, mali sistemlerinin istikrarı açısından kritik önem taşıyor. Özellikle, milli politikaların yanı sıra, uluslararası kuruluşlarla işbirliğinin artırılması, yetersiz kaynaklara sahip ülkelerin borç sürdürülebilirliği için hayati bir adım olarak değerlendiriliyor.
Sonuç olarak, IMF'nin raporu, küresel kamu borcunun artışının ekonomik istikrar için bir tehdit oluşturabileceğini net bir şekilde ortaya koyuyor. Ülkelerin dikkatli bir şekilde borç yönetimi yapması, mali disiplinlerini artırması ve sürdürülebilir büyüme stratejileri geliştirmesi gerekmektedir. Ancak bu şekilde, gelecekteki olumsuz ekonomik gelişmelerle başa çıkmak mümkün olabilir. IMF, tüm ülkelerin ekonomik toparlanma yolunda bu zorluğun farkında olarak hareket etmesini ve birlikte çalışmasını öneriyor.